Bizimle iletişime geçin

Çamlık TV, Korona virüs ile Plastik poşetler arasındaki ilişki

Yayınlanma

Tarih

Okumaya devam et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazıları

Sarılma ya da kendini iyi hissetme hormonu: Oksitosin

Yayınlanma

Tarih

Yazar

0 views

Bir seçim sürecini daha atlattık, çok şükür. Üzülenler ve sevinenlerin iç içe olduğu anlara tanıklık ediyoruz.

Hayatım boyunca görev değişikliklerinde basının önünde yapılan törenlere çok anlam veremedim. Üzüntülü bir insanı toplum önünde uğurlamak hiç te hoş bir şey değil.

Düşünsenize zaten bir seçimi kaybetmişsiniz ve o kadar kalabalığın sizi uğurlaması, kazanan kişi ve etrafındakilerinin alaycı bakışları arasında kendi arabanıza binmeniz, nasıl bir iç âleminizde yankılar uyandıracaktır, düşünemiyorum bile.

Ülke olarak zaten bürokrasiye, protokole, şana, şöhrete, makam arabalarına çok önem veren bireyleriz.

Normal hayata dönerken çok zorlanacaklarına da eminim.

Gerçi diyebilirsiniz, buna katlanmak ta bir erdemliktir.

Keşke o erdemi gösterebilsek, zaten şan ve şöhrete de bu kadar düşkün olmayız demektir.

Seçim bitti artık. Şu an için sadece ülkemize ve halkımıza yapılacak hizmetlere odaklanmak gerekiyor.

Verilen vaatlerin yapılması ve uygulanabilir hale getirilmesi en büyük heyecan olmalı.

Ama sosyal medyada bazı insanlar karşı tarafa verilen oyları hainliklerle suçlamaya başlamışlar bile.

Öyle olmamalı,

Ülkemizin güçlü bir kurumsal yapısı olursa zaten hiçbir kimse bu ülkeye hainlik yapamaz. Akılından bile geçirmemeli.

Ben aslında çok farklı bir konuya temas edecektim ama konu nereden nereye geldi.

Konumuz karamsarlık ya da insanların birbirini sevmemeye başlaması. Şefkatsiz bir nesilin ortaya çıkması.

Yani

Sarılma ya da kendini iyi hissetme hormonumuz oksitosinin değerinin düşük olması. Yani Allah’ın bir lütfu olan hipotalamus tarafından üretilen ve fiziksel olarak şefkatli olduğumuz zaman salınan oksitosin hormonumuzu güçlendirmemiz gerekiyor.

Aslında oksitosinin salgılanması çok basit.

Şefkatli olmak ve sarılmak. Bu sağlığınızı da olumlu etkiler.

Kadınlarda oksitosin hormonu erkeklere göre ise daha yüksektir. Kadınlarımız daha şanslı yani. İdareciliklerinde de genelde şefkat kahramanlıkları daha bir ön plana çıkıyor.

Bırakalım artık seçim sürecini.

Hadi sarılalım ve şefkatle birbirimizi kucaklayıp oksitosin hormonunu salgılayarak ülkemize hizmet etmeye ve neşeli bir hayat sürmeye devam edelim.

Okumaya devam et

Haberler

Akademisyenlere Yönelik Proje Hazırlama ve Yürütme Eğitimi Düzenlendi

Yayınlanma

Tarih

Yazar

0 views

Amasya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından finanse edilen Akademisyenlere Yönelik Proje Hazırlama ve Yürütme Eğitimi, Amasya Üniversitesi Rektörlüğünde Düzenlendi.

Rektör Yardımcısı ve BAP Komisyon Başkanı Prof. Dr. Murat Kurt, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dudu Duygu Kılıç, Matematik Kulübü Danışmanı Doç. Dr. Tevfik Şahin ve Sağlık Kültür Spor Daire Başkan V. Öğr. Gör. Osman Kayhan koordinatörlüğü üstlendiği programa, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi de katıldı.

Programda, Yozgat Bozok Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Prof. Dr. Hamdi Temel, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Safa Tarhan, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nurettin Demir ve Amasya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Dudu Duygu Kılıç eğitmen olarak görev yaptılar.

09-10 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenen eğitim programında akademisyenlere, “Temel Kavramlar: Bilgi Bilim Araştırma, Hipotez – Projenin Bileşenleri: Özgün Değer, Yöntem Yapılabilirlik, Yaygın Etki – Literatür Analizi: Bilgi Kaynaklarına Ulaşım ve Değerlendirilmesi – Araştırmanın Planlanması: 5N1K ve Zaman Yönetimi – Proje Yönetimi ve Sonuçlarının Değerlendirilmesindeki İncelikler – Proje Destekleri – Prototip Proje Tasarımı Uygulaması” konuları anlatıldı.

Eğitim, katılımcılara belgelerinin verilmesi ve ardından fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Okumaya devam et

Köşe Yazıları

Sonunda Küresel İklim Çekirgeleri de Çıldırttı!

Yayınlanma

Tarih

Yazar

0 views

Geçen gün Anadolu ajansında Science Advance dergisindeki bir makalenin 15 yıllık çalışmalarının anlatıldığı bir haber vardı.

Okudukça şok oluyorsunuz.

1985-2020 yılları arasındaki çöl çekirge istilalarını incelemişler. 48 ülkeyi ele almışlar ama en fazla Fas, Kenya, Nijer, Yemen ve Pakistan’ın etkilendiğini görmüşler. Çekirge sürülerinin yüz binlerce dönüm araziyi talan ettiğine şahit olmuşlar.

Araştırmacıların çöl çekirgesi istilasının hava sıcaklığına, toprağın nemine, yağış miktarına ve rüzgâra bağlantılı olduğunu tespit etmeleri gerçekten de çok ilginç. Yani çorak bölgelerin ani ısı değişiklikler yaşaması ve ani yağmur yağışları ile çekirge sayısının etkilendiği vurgusunu yapmışlar.

Eninde sonunda bu istilanın Batı Avrupa ve Batı Orta Asya’ya geleceğini belirtmişler.

Haberde Dünya Bankası; 2003-2005 yıllarında Batı Afrika bölgelerindeki çekirge istilasının 225 milyar dolar gibi büyük akademik kayıplara neden olduğunu açıklanmış.

Düşünsenize şuursuzca etrafımızı kirletmemiz sağlığımızı sadece sağlığımızı bozmuyor, ekonomimizi de felç ediyor.

Yıllardır söylüyorum. Plastiğin vermiş olduğu kirlilik sonucu karbon döngüsü ile karbondioksit salınımını tetikliyor diye.

Geri dönüşüm ünitelerimiz yetersiz, insanlar hala çevresini kirletiyor. Resmi kurumlar kirliliği önleme konusunda etkisiz ya da bilinçsiz.

Sokaklarda gezdiğiniz zaman her yerde gözünüzü acıtan nahoş bir kirlilik ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz.

Fosil yakıtlarımızdan hala sera gazları bol miktarda salınıyor.

Orman tahribatını önlemede yetersiz kalıyoruz.

Endüstriyel faaliyetler sonucu açığa çıkan gazlar havamızı kirlettikçe kirletiyor.

Tarım topraklarımız verimsizleşmiş.

Su kaynaklarımız azalmış.

Tüm dünyada bu problemler gün geçtikçe de artmaya devam ediyor.

Önlemler konusunda yetersiz kalıyoruz.

Çevreye verdiğimiz zararlar küresel iklimi de ekliyor.

Şubat ayında günlük güneşlik bir hava var.

Kar ve yağmur yağışları yetersiz.

Dünyamız ısındıkça ısınıyor.

Sonunda küresel iklim değişikliği çekirgeleri de çıldırtmış.

Sırada ne var acaba?

Kaynak

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/arastirma-iklim-degisikliginin-getirdigi-dengesiz-hava-kosullari-cekirge-istilalarini-artiracak/3138108#

Okumaya devam et

Trendler

Prof. Dr. Hamdi Temel © 2020 Tüm hakları saklıdır. Site içerisindeki yazıların izinsiz ve kaynak gösterilmeden paylaşılması yasaktır.

Toplam Ziyaretçi Sayısı

maksibet giriş maksibet film hd izle film izle film hd izle şutbet giriş şutbet oslobet giriş oslobet betmoris giriş betmoris elexusbet giriş favorislot elexusbet giriş