Seni; Çevre Kimyası dersinde tanıdım. Ne kadar sinsi ve zehirli bir gaz olduğunu öğrendim. Öğrencilerime de, seni anlatırken “aman dikkat arkadaşlar, bu gazın şakası olmaz” diye defalarca tekrarladım. Sınavlarımda bile soruyordum ki ne olduğu anlaşılsın, hatta öğrencilerime bu soruyu soracağım diyordum ve soruyordum da… Ta ki önemi iyice anlaşılsın.
Her kış geldiğinde, her gün bir yerde sobadan çıkan gaz şu aileyi, şu kişiyi zehirledi vs. haberleri duymamak mümkün değil. Ya da şofben zehirlenmesi nedeni ile şu aile yok oldu diye acı acı sunan spikerleri…
Ve son olay…
Gecemizden de daha kara
Soma
Tüm bedenlerimizin rengi oldu
Kara…
O sinsi katil, tatsız, zehirli ve öldürücü bir gaz olan karbon monoksitten başkası değil. Yapısında karbon olan tüm bileşiklerin, tam yanmamasından oluşur. Yanmamış odun, doğal gaz, kömürün tam yanmamış dumanında ve egzoz gazlarında meydana gelen bir gaz. Vücutta oksijen taşıyan ve tüm dokulara oksijeni ulaştıran hemoglobinin oksijeni bağlayan bölgelerine bağlanarak oksijen bağlanmasını engelliyor. Yani oksijen alımını dokulara oksijen taşınmasını bloke ediyor ki, bu çok hızlı bir ölüm anlamına geliyor. Her ne kadar zehirlenme olarak tanımlansa da aslında oksijensiz kalma ve bir çeşit boğulma. Özetle oksijenle arasında ölümcül bir yarış başlıyor ki, sadece yoğun bir oksijen takviyesi ile bu ölümle yaşam arasında ki ölümcül yarış yaşam lehine çevrilebilir. Bu yüzden bu tip yakıtlar kullanılırken daima hayata bir pencere açmak ve odaya oksijen girmesini sağlamak çok önemlidir.
Sigara içenler çoktan bu zehirli gaz ile tanışmışlardır bile. Kapalı garajlara da dikkat lütfen, devamlı havalandırılmalı ve pencereler vs açık bırakılmalıdır.
Eğer bulunduğumuz ortamda karbonmonoksit gazı ve oksijen gazı var ise, ve bu havayı soluyorsak kanda bulunan hemoglobin oksijen gazı yerine karbonmonoksidi tercih eder. Karboksihemoglobin oluşarak en ücra hücrelerimize kadar o zehirli gaz gider ve tüm hücrelerimizi zehirler. Zehirlendiğimizi de anlamayız.
Böyle bir ortamda zehirlenen kişiler öncelikle, bulunduğu ortamdan uzaklaştırılıp temiz bir odada pencereler açılmalı ve hastanın rahat nefes alınması sağlanmalı, bolca temiz hava solutmalı ve sonra hızlı bir şekilde acile götürülmelidir. Baş ağrısı, baş dönmesi ve bulantı varsa zehirlendiği kesindir.
Aslında, karbonmonoksit ile baş edilebilir. Devamlı bacalarınızı temizletirseniz veya yatacağınız zaman sobanızı söndürürseniz, banyoda şofben bulundurmazsanız veya kontrolünü iyi sağlarsanız ve sabah erkenden de evinizi havalandırırsanız problemleri kısmen de olsa çözmüş olursunuz. Ya da maden ocakları gibi yerlerde karbonmonoksit detektörü varsa zaten problem bitmiştir demektir.
Soma faciasından sonra, bütün uzmanlar bu konu ile ilgili görüşlerini ve çözüm önerilerini anlatmaktadırlar. Ne yazık ki bir kaç hafta sonra bu konuda unutulacak, yeni bir facia yaşanıncaya kadar hiç bir önlem de almayacağız. Bu son olsun, gerekli önlemler alınsın, ve iş güvenliği formaliteden sıyrılıp gerçek bir kontrol ve eğitimden geçsin diyorum. Şehidlerimizin ruhu şad olsun, kalanlara Allah sabır versin.
Karbonmonoksit sinsi bir katil, asla vazgeçmez, Ama biz tedbirli olmalı ve onun elini kolunu tedbirle, yasayla, denetimle ve en önemlisi eğitimle bağlamalıyız. Çünkü o doğrudan hayatla aramızdaki bağa oksijene saldırıyor.
Oksijenin bol, ihmale dayalı ölümlerin az olduğu, bir dünya için, şehitlerimizi kalbimize gömüyoruz.