Prof. Dr. Hamdi TEMEL Naylon aşkı öldürür (TRT)
Köşe Yazıları
Çankırı Tuz Mağarası: Yer Altında Saklı Bir Şifa ve Kültür Hazinesi

Geçtiğimiz günlerde “TÜBİTAK 4007 Bilim Şenlikleri Destekleme Programı” kapsamında, Çankırı İl Millî Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde düzenlenen “İlimde Bilim Şenliği 3” etkinliği için Çankırı’daydık.
2–4 Ekim 2025 tarihleri arasında gerçekleşen bu anlamlı bilim şenliğinde, öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler ve Çankırı halkı aynı heyecanla bilimi yaşadılar. Ben ve değerli meslektaşım Prof. Dr. Mustafa Böyükata ile birlikte bu etkinliğe katılarak, gençlerle bilimin ışığında buluşmanın mutluluğunu hissettik.
Ben Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir akademisyen olarak “Görünmeyen Tehlike: Mikroplastikler” konulu seminerimle öğrencilerle bir araya geldim. Mustafa hocamız ise bilimin insani boyutuna ve proje bazlı düşünmeye odaklanılması gerektiğine dikkat çeken sunumuyla etkinliğe ayrı bir derinlik kazandırdı.
Bu gezinin bana kazandırdığı en özel deneyimlerden biri, Çankırı Tuz Mağarası’nı ziyaret etmek oldu. Şehre adım attığımız andan itibaren neredeyse her Çankırılının sorduğu ilk soru ‘Tuz Mağarası’nı gezdiniz mi?’ olunca, bu merak uyandıran yeri görmeden dönmek olmazdı. Ve birkaç yıldır modernize edilen ve halka açılan bu tuz mağarayı rehber eşliğinde gezdik tabi ki…
Yerin yaklaşık 150 metre altında, milyonlarca yılın sessiz tanığı olarak varlığını sürdüren bu mağara, sadece tuzla değil, tarih, kültür ve şifa ile de dolu bir dünya…
İçeri girdiğinizde ilk hissedilen şey, havanın farklılığı. Tuz kristalleriyle kaplı duvarlar, insanın nefesini tazeleyen bir ortam sunuyor. Uzmanlara göre mağaradaki hava; astım, bronşit ve solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geliyor. Bilimsel olarak kanıtlanmış bu özellikleriyle mağara, doğal bir şifa merkezi niteliğinde.
Mağaranın içinde bizi en çok etkileyen bölümlerden biri “Keloğlan’ın Karakaçanı” oldu. Efsaneye göre Keloğlan’ın vefalı eşeği Karakaçan, mağaranın tuzlu havası sayesinde fosilleşmiş halde korunmuş. Bilim insanları bu fosilin yaklaşık 400 yıllık olduğunu belirtiyor. Tuzun koruyucu etkisi, adeta doğanın kendi laboratuvarını hatırlatıyor. Bu bölüm hem halk hikâyelerimizi yaşatıyor hem de bilimin mucizesini gözler önüne seriyor. Bu konu hakkında bilgim olmadığından dolayı fazla bir yorum yapamıyorum
Tuz Mağarası’nda sadece efsaneler değil, bilimsel miraslar da mevcut. “Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi” hakkında sergilenen bilgi panosu, Çankırı’nın 9 milyon yıl öncesine dayanan zengin paleontolojik geçmişini anlatıyor. Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında yapılan kazılarda, tarih öncesi döneme ait omurgalı fosilleri gün yüzüne çıkarılmış. Bu buluntular, Anadolu’nun geçmiş ekosistemini anlamamız açısından büyük önem taşıyor.
Ve elbette, Çankırı’nın kültürel lezzet miraslarından biri olan Küpecik Peyniri… Toprak küplerde olgunlaştırılan bu yöresel peynir, hem geleneksel üretim yöntemiyle hem de tuz mağarasından çıkarılan doğal kaya tuzu sayesinde kendine has bir tada sahip. Çankırılılar için sadece bir gıda değil, bir kültürel simge. Sofralarda, kahvaltılarda ve yerel festivallerde hak ettiği yeri almış durumda.
Bilimle kültürün, efsaneyle tarihin buluştuğu bu yer altı diyarı, insana sadece bilgi değil; huzur ve hayranlık da kazandırıyor. Çankırı Tuz Mağarası, hem doğal bir laboratuvar, hem bir kültür mirası, hem de şifanın kalbi olarak tanımlayabilirim…
Bu anlamlı deneyimi bize yaşatan, başta Çankırı İl Millî Eğitim Müdürü Sayın Muammer Öztürk olmak üzere, “İlimde Bilim Şenliği 3” projesinde emeği geçen tüm proje ekibine, öğretmenlere ve öğrencilere içtenlikle teşekkür ediyoruz.
Bilimin, kültürün ve doğanın bu güzel buluşmasında yer almak, bizler için unutulmaz bir deneyimdi.
You may also like
Haberler
İLİMDE BİLİM ŞENLİĞİNDE ÇARPICI KONFERANS GÖRÜNMEYEN TEHLİKE MİKROPLASTİKLER

Çankırı’da düzenlenen konferansta görünmeyen ama büyük tehlike oluşturan mikroplastikler masaya yatırıldı. Peki, günlük yaşamda farkında olmadan maruz kaldığımız bu parçacıklar hayatımızı nasıl etkiliyor?
Çankırı’da İlimde Bilim Şenliği-3 etkinlikleri kapsamında çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla önemli bir konferans gerçekleştirildi. TOBB Fen Lisesi’nin ev sahipliği yaptığı programda, çevre sağlığı alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Hamdi Temel, “Görünmeyen Tehlike: Mikroplastikler” başlıklı sunumuyla öğrenci ve öğretmenlerle buluştu.
Prof. Dr. Temel, konferansta mikroplastiklerin doğada ve insan sağlığında oluşturduğu risklere değindi. Günlük yaşamda sıkça kullanılan plastiklerin zamanla parçalanarak görünmez boyutlara indiğini ve besin zinciri ile solunum yoluyla insan vücuduna kadar ulaşabildiğini aktardı. Bu durumun hem çevre hem de sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Temel, özellikle gençlerin bilinçli tüketim alışkanlıkları kazanmasının kritik önem taşıdığını vurguladı.
Katılımcılar, sunum sırasında bilimsel veriler ve çarpıcı örneklerle mikroplastiklerin etkilerini daha yakından tanıma fırsatı buldu. Öğrenciler, merak ettikleri soruları yönelterek konuyla ilgili detaylı bilgi edindi.
Program, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Arif Kırkpınar’ın Prof. Dr. Hamdi Temel’e plaket takdim etmesi ile sona erdi. Düzenlenen konferans, hem öğrencilerde farkındalık oluşturması hem de çevre sorunlarına dikkat çekmesi açısından büyük ilgi gördü.
You may also like
Haberler
*Çankırı ilinde “Bilim Şenliği” düzenlendi.*

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim ve Toplum Başkanlığı (BİTO) tarafından koordinasyonu sağlanan programlardan “TÜBİTAK 4007 Bilim Şenlikleri Destekleme Programı” kapsamında desteklenmeye değer görülen ve Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kurumsal öncülüğünde ve yürütücülüğünde 2 – 4 Ekim 2025 tarihlerinde düzenlenen “İlimde Bilim Şenliği 3” programı coşkulu bir atmosferde gerçekleştirildi. Toplumda bilimsel farkındalığın artması, halkın bilimin görsel ve popüler kısımlarını görebilmesi, bireylerde sorgulama ve eleştirel düşünme yönlerini açığa çıkartması ve bilimle toplum arasındaki bağı güçlendirmesi bakımından faydalı içeriklere yer verilen aktivitelerin üç güne dağıtıldığı şenliğin ilk günkü açılış konuşmalarının yapıldığı programda Çankırı Valisi M. Fırat Taşolar, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Öztürk, kurum ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar bir araya geldiler.
Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi koordinasyonunda düzenlenen, fen bilimleri, teknoloji, matematik ve mühendislik alanları başta olmak üzere kodlama, uzay bilimi ve sanat alanlarıyla ilişkili geniş yelpazede hazırlanan çeşitli atölye, gösteri ve söyleşi gibi aktiviteler, katılımcıların yoğun ilgi ve beğenisini topladı. Şenlikte şehir dışından akademisyenler de yer aldı.
Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Hamdi Temel, şenliklerin ikinci ve üçüncü günü sırasıyla TOBB Fen Lisesi’nde ve Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle bir araya geldi ve “Görünmeyen tehlike: Mikroplastikler” konusunda detaylı bilgiler verdi. Konuşmasında çevre sorunlarına dikkat çeken Prof. Dr. Hamdi Temel, mikroplastiklerin doğaya ve insan sağlığına etkilerini bilimsel verilerle anlatarak öğrencilerde farkındalık oluşturdu. Katılımcıların günlük yaşamda farkında olmadan maruz kalınan mikroplastiklerin risklerini daha detaylı öğrenme fırsatı bulduğu konferansta, çevreye karşı bilinçli olmanın önemi de farklı açılardan vurgulandı.
Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Böyükata ise Çankırı – Ahmet Mecbur Efendi Bilim Sanat Merkezi’nde şenliklerin ikinci ve üçüncü günlerinde bir araya geldiği iki farklı öğretmen grubuyla “Proje Yapan Çocukların Öğretmeni Olmak” başlığı etrafında bilgi ve görüşlerini paylaştı. Bilimsel çalışmaların eğitimdeki yeri ve önemi üzerinde durdu. Proje tabanlı öğrenme yaklaşımının önemine değinen Prof. Dr. Mustafa Böyükata, özellikle öğretmenlerin proje danışmanlığı, koçluk ve rehberlik yönlerini etkileşimli bir yolla ele aldı. Etkinlik süresince katılımcılar, tartışmalara dahil edilerek aktif tutuldu. Buluşmada öğretmenlerin öğrencilerine rehberlik ederken üstlendikleri rolün önemine değinildi. Proje çalışmalarının öğrencilerin merak duygusunu besleyen ve üretken bireyler yetiştirmede etkili bir araç olduğu ifade edildi. Her bir çocuğu ilgi alanları ve yatkınlıklarına yönelik konularda projeler yapmaya sevk etmenin, onların mizacında var olan özel yeteneklerini de açığa çıkartmada etkili olacağı farklı yönleriyle ortaya kondu.Toplantı sonlarında İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İlker Kendir tarafından il müdürlüğü adına akademisyenlere teşekkür plaketi takdim edildi. Akademisyenlerle yakından ilgilenen Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Öztürk, ili ve çevreyi tanıtıcı bilgiler verdi. Devam eden eğitim öğretim süreçlerinde yaptıkları iyileştirmelerden, fiziki altyapıya ilişkin ilerlemelerden bahsetti. Tematik olarak eğitim ve öğretim faaliyetleri yürüten tarım alanına odaklı meslek lisesinin uygulama alanları da yerinde ziyaret edildi. İlgi çekici bilgiler paylaşıldı. Akademisyenleri konuk etmekten memnuniyet duyduklarını ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Öztürk kendilerine teşekkür etti. Gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade eden Prof. Dr. Hamdi Temel, liseli gençlerle ve öğretmenlerle kısa süreliğine de olsa temel ve uygulamalı bilimlerin ilgi alanı olan çevre konularında bilgiler paylaşmanın yanı sıra Çankırı’yı yakından tanıma ve tuz ocaklarını görme fırsatı bulmanın da çok güzel olduğunu belirtti. Prof. Dr. Mustafa Böyükata, TÜBİTAK – 4007 programlarının bilimin topluma yayılmasına ve Anadolu’nun farklı yerlerinde yaygınlaştırılmasına dair değerlendirmeler yaptı. Bu programın akademik yaklaşımın toplumun farklı kesim ve eğitimin farklı tabakalarında konuşulur olmasına da vesile olunduğunu vurguladı. Çankırı’da daha öncede etkinliklerde yer aldığını ve her seferinde farklı hatıralarla döndüğünü ifade ederek Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve kadroları ile etkinliklerde emeği geçenlere teşekkür etti.
You may also like
-
Köşe Yazıları3 ay önce
Bir Nehirden Fazlası idi Nil Nehri
-
Köşe Yazıları2 ay önce
Mikroplastikler: Organlarımızdan Beynimize Sinsice Yürüyen Tehlike
-
Köşe Yazıları3 ay önce
Kızıldeniz: Tarihin, Renklerin, Yaşanmışlığın ve Hayranlığın Buluştuğu Yer
-
Köşe Yazıları3 hafta önce
Şehidin Helvası Sizin Ocakta Kavrulmadıkça
-
Genel1 hafta önce
Şekerin Gerçek Yüzü: Tatlı mı Zehir mi?
-
Köşe Yazıları1 ay önce
Soframızdaki Nitrat ve Nitrit Gerçeği: Dost mu, Düşman mı?
-
Haberler2 hafta önce
Alıç toplanmaya başlandı…Prof. Dr. Hamdi Temel: “Her şekilde şifalı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim”
-
Köşe Yazıları2 gün önce
Çankırı Tuz Mağarası: Yer Altında Saklı Bir Şifa ve Kültür Hazinesi